0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ancak  dünyanın bir ucunda başlayan bir hastalık 11 Mart günü ülkemizde de alarm verilmesine sebep oldu. Tüm güvenli alanlarımız sarsıldı.

Pandemi dönemi her birey için bir eşik oldu. Evler sadece yaşam alanlarımız değil aynı zamanda işyerimiz ve çocukların okulları oldu. Zor bir süreçti, ancak özellikle 6-12 yaş çocuklar için bu dönem ekstra zor oldu. Pandemi döneminde ilk okula başlamış olan çocuklar bir anda eve kapanmandılar. ve her zaman güçlü gördükleri anne ve babalarının bilinmez bir dönemde yaşadıkları zorluklara şahit oldular. 

Virüs denilen bir olgu vardı ve herkesi evlere kapattı, kimilerinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Sevdikleri kişileri göremez ve hatta en doğal hakları olan dışarıda oynama hakları bile yok oldu. Çocuk dünyası için bunları yaşamak zordu. Ve tabii bu süreçlerin içerisinde evde ailelerinden Corona’ya yakalananlar oldu ya da maalesef aile içi şiddet veya tacize uğradıysa o çocuğun ruhunda derin yaralar açıldı. Corona dönemi dört duvar arasında yaşananların yankısı sosyal hayata dönüşle birlikte kendini göstermeye başladı.

Pandemi Sonrası Süreç

Pandemi sonrası okulların açılması ile birlikte yaşadığımız sürecin etkileri de su yüzüne çıkmaya başladı. Toplumun büyük bir kısmında anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, depresyon ve öfke belirtiler görülmeye başlandı. Her gün yazılı ve görsel yayınlarda maalesef şiddet, taciz ve tecavüz haberlerini daha sık görmeye başlandı. Bu durum en çok da gençleri ve çocukları etkiledi. Güven duyguları sarsıldı.

Bazı çocuklar da endişe ve sevdiklerini kaybetme korkusu sosyal kaygı olarak bariz şekilde ortaya çıktı. ve ne yazık ki daha ilkokul sıralarındaki  erkek çocukların okullarında kız arkadaşlarını zorla öpmeye kalkmalarını, kızlar tuvaletlerine girerek kızları izlediklerini de zaman zaman tehdit ettiklerini ve hatta çeteler kurup birbirlerini öldürmekle bile tehdit ettiklerini duyar olduk.

Çocuklar pandemi dönemi çevrelerinde yaşadıkları sağlıksız ilişkileri bir şekilde dışa vuruyorlar.  Bu konularda acil olarak önlemler alınıp, özellikle okullarda rehberlik çalışmalarına ağırlık verilmezse çocuklarımız ve gençlerimiz sağlıksız psikolojiyle geleceklerini karartmaya  devam edecek.